Tuzla, 15 Temmuz Destanı Anma Etkinliklerinde Tek Yürek Oluyor

Tuzla halkı, 15 Temmuz Destanı anma etkinliklerinde tek yürek oluyor. Tuzla sahil meydanında düzenlenen anma etkinliklerinde elde ayyıldızlı bayrağımız, dillerde dualarla 15 Temmuz Ruhu ve milli iradenin demokrasi zaferi ilk günkü tazeliğiyle yaşanıyor.
15 Temmuz Destanı anma etkinlikleri, Tuzla sahil meydanında düzenlenen programlarla devam ediyor. 7’den 70’e yüzlerce Tuzlalı’yı aynı inançla bir araya getiren programlarda, mehteran takımı konseri düzenleniyor, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile aziz şehitlerimizin ruhuna dualar okunuyor.
15 Temmuz Destanı anma etkinliklerinin 4.gün programına Tuzla Kaymakamı Ali Rıza Çalışır, Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, AK Parti Tuzla İlçe Başkanı Sebahattin Demirci, Demokrat Parti Tuzla İlçe Başkanı Yaşar Taşkıran, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri, muhtarlar, sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Anma etkinliklerinin 4. gününde Ufuk Akın ezgiler ve ilahilerden oluşan konseriyle sahne aldı. Tarihten Yansımalar programının finalinde “15 Temmuz Darbe Girişimi” konulu panel düzenlendi. Pelin Çift’in moderatörlüğünde düzenlenen panele Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil konuşmacı olarak katıldı. 

Bugünkü Planların Temeli 1980-85 Yılları Arasında Atıldı
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, FETÖ’nün 1980-85 yılları arasında kurulduğunu ve 15 Temmuz darbe girişimi süreciyle ilgili temellerin o tarihlerde atıldığını söyledi. 40 yıla yaklaşan sürecin “Şeytani Planlar”la işlendiğini, samimi Müslümanların din eğitimi adı altında kandırıldığını belirten Şimşirgil, “1980-85 yılları arası, FETÖ’nün kuruluşu ve şeytani planlarının başladığı yıllar olması açısından bana göre en önemli yıllardır.” ifadesini kullandı.
Türk milletinin tarih, dil, din ve değerlerden uzaklaştırılmaya çalışıldığını ve FETÖ’nün de dini değerleri planları için kullandığını belirten Şimşirgil, “15 Temmuz darbe girişimi eğer başarılı olsaydı Türkiye Cumhuriyeti'nin sonu olacaktı” dedi. Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Tarihimizde örneği belki de hiç görülmeyen, hiç yaşamayan, hiç alışık olmadığımız 1 darbe girişimini, son kalkışmayı, 15 Temmuz ihanetini yaşadık. 15 Temmuz darbe girişimi, bizim bugüne kadar yaşadığımız hiç bir darbeye benzememektedir. Hiç bir darbe böylesine hazırlanmamıştır, böylesine uygulanmamıştır, sonuçları da böyle olmamıştır. Dünyanın en büyük devleti, en büyük medeniyetini yaşatmış olan Osmanlı Devleti’ni darbelerle zayıflattılar, gücünü kırdılar ve son Abdülhamit Han darbesi ile de yok ettiler. Bu darbelerin hiç birinde 15 Temmuz hazırlığını görmedik. Özellikle son 150-200 senede bu milleti tarihinden, dilinden, dininden, değerlerinden uzaklaştırmaya çalıştırdılar. Bize tarihimizi iyi öğretmediler, öğretilenler de yanlış oldu. Tarih özürlü bir millet haline geldik. Tarihimize sanki küfür edilir hale geldi. Tarihimizi doğru bir şekilde anlamak mümkün olmadı.  Cumhuriyet'te de darbeler bitmedi ama nasıl Abdülhamit Han darbesi Osmanlı’ya ölüm vuruşu, Osmanlı'nın sonu olduysa 15 Temmuz darbe girişimi eğer başarılı olsaydı Türkiye Cumhuriyeti'nin sonu olacaktı”